Renkler Özgür müdür, Tutsak mı?

renkler ve yasam

Neşe Kazan


Sonbaharı sarıyla ilişkilendirmek, hardal rengine haksızlıkmış gibi gelir bana.
Öfkenin rengi turuncu dense de ben kırmızının üzerine tanımam.
Sarı mesela…
Hatırlıyorum da dedem bütün evin dış yüzeyini bu renge boyadığında babaannem günlerce başına kakmıştı.
Onun tercihi neydi hiç sormadık -bu da bizim ayıbımız- ama evin rengi, ona en yakın renge döndürülene kadar dedemle olan sohbeti, muhabbet kıvamına hiç gelmedi.
Babaannem sarıya “hastalık rengi” derdi…


Renklerin dilini daha önce bir seri olarak -kendimce- yazdığımdan fazlası abesle iştigal olacağından, direkt konuya giriyorum.
En renksiz dediğimiz hayatın içinde bile görememekte direndiklerimiz varken, sizce renkler özgür mü, tutsak mı?


“Renkler, her dili konuşurlar.” der Joseph Addison…
Sembol haline getirilene kadar aslında hepsi masumlardır.
Son yıllarda gökkuşağının da renklerini çaldılar.
Ve her gün haberini yaptılar.

Bunca yazılanlardan sonra gözlerimi kapatıp arkama yaslanıyorum…
Bir Türk filmi sahnesi canlanıyor gözümün önünde. Nisa Serezli bağırıyor:
-Sakın alaimisemanın altından geçmeyin!…
Müjde Ar ve Mahmut Hekimoğlu birbirlerine koşarlarken boğaz köprüsünde, gökkuşağını yakalayıp altından geçiyorlar ve cinsiyetleri değişiyor. Film 1975 yapımı…
Gökkuşağı bayrağının lgbt sembolü oluşu ise 1978…
Sanırım bu sembolü da ilk biz bulduk yasaklayabilmek için… 🙂

Tutsak renkler sadece gökkuşağı renkleriyle sınırlı değil.
Yavaş yavaş gelmişler, sonrasında da hepsini birleştirmişler…
Kırmızı yasaktı bir zamanlar, komünizmle ilişkilendirildiği için. Oysa bayrağımızın da aynı renk olduğu hiç düşünülmedi o günlerde.
Parkanın yeşiline takıktı faşistler. Ne zaman haki yeşil görsem, renk katillerine isyan olsun diye hayranlıkla bakarım .
Sonra sarı, yeşil ve kırmızı birarada olunca tehlikeli sayıldı…

Pkk en güzel renklerimizi çaldı. İsyanım çok büyük.
Ve bir gün bir cezaevinde bütün renkler mahkumlara yasaklanıp sadece siyah ve beyaz bırakıldı 2000’li yılların başındayken, “Beyazı da almışlar mıdır şimdi” diye düşünmeden edemedim ben.

Şimdi geldiğim noktada diyorum ki;
YA RENKLER ÖZGÜR OLMALI YA DA FİKİRLER.

Related posts

1. Türk Dünyası Yazarlar Buluşması…

Yolumuz Mescid-i Aksa’ya Çıksın 1… (Yazı Dizisi)

Canpare…